DEVAM: 2- Resulullah
(s.a.v.)'in, Değersiz de Olsa Hediyeyi Kabul Etmesi, Değerli de Olsa Sadakayı
Kabul Etmemesi
3. Ebu Hureyre
- - (-)
16293- Ebu Hureyre der
ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e ailesinden başka yerden yiyecek
getirilince, onun ne olduğunu sorardı. Eğer: "Hediyedir" denirse yer,
"Sadakadır" denirse: ''Siz yiyin'' der, kendisi yemezdi.
[Sahih]
Diğer tahric: Buhari
(5/149) ve Müslim (1/297) rivayet ettiler.
9325 (1)'de tekrar
etmiştir.
4. Ümmü Seleme
- - (-)
16294 (1)- Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in hammı Ümmü Seleme der ki:
"Kumalarım seninle
konuşmamı isteyip şöyle dediler: Herkes hediyeleri için Aişe'nin gününü
gözedemektedirler. Aişe'nin işlediği gibi bizde hayır işlemekteyiz. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e, söyle hangi hanımının yanında olursa olsun
kendisine hediye gönderebileceklerini söylesin." Ben, Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e şöyle dedim: "Ey Allah'ın Resulü!
Arkadaşlarım (diğer
hanımların) seninle konuşmamı, ve kendilerinin de Aişe gibi hayır
işlediklerini, halka, hangi hanımının yanında olursan ol, hediyelerini sana
gönderebileceklerini emretmeni, söylememi istediler." Hz. Nebi (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) susup bir şey söylemedi. Kumalarım gelince bana cevap
vermediğini onlara anlattım. Bana: "Peşini bırakma, şimdi onu bırakacak
zaman değil" dediler. Sonra tekrar sıram geldiğinde bana gelince, yine
onunla konuşup: "Kumalarım seninle konuşmamı istediler ve: ''Resulullah'a
söyle, hangi hammmın yanında olursa olsun kendisine hediye gönderebileceklerini
emretsin'' dediler."! Bunu iki veya üç defa söylememe rağmen Hz. Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir cevap vermedi. Sonra şöyle buyurdu: ''Ey Ümmü
Seleme! Aişe hakkında beni üzme! Gerçek şu ki Aişe'den başka siz hanımlarımdan
herhangi birinizin yanında iken bana vahiy inmemiştir.'' Bunun üzerine ben:
"Aişe konusunda seni üzmekten Allah'a sığınırım" dedim.
[Sahih]
Diğer tahric: Nesai
(7/68) ve İbn Hibban (7109) rivayet ettiler.
16295 (2)- Bu hadis
başka bir kanalla Ümmü Seleme'den: "Hz. Nebi'in hanımları ona dediler ki:
"İnsanlar hediye vereceklerinde Aişe'nin gününü kolluyorlar..."
ifadesiyle nakledilmiştir.
[Sahih]
5. Enes b. Malik
- - (-)
16296 (1)- Enes der ki:
Berire'ye bir sadaka verili(p onu Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e
ikram edin)ce Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Bu onun için sadaka,
bizim için ise hediyedir'' buyurdu.
[Sahih]
Diğer tahric: Buhari,
zekat 2/255 (1493), Müslim, itk 2/1144 (1504), Ebu Davud 2/224 (1655) ve Nesai
5/107 (2614) rivayet ettiler.
16297 (2)- Enes b. Malik
der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e et getirilip: "Bu,
Berire'ye sadaka olarak verilmişti denilince: ''Bu, onun için sadaka, bizim
için ise hediyedir'' buyurdu.
[Sahih]
16298 (3)- Enes b. Malik
der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e Berire'ye sadaka olarak
verilmiş et getirilince: ''Bu onun ıçin sadaka, bizim için ise hediyedir''
buyurdu.
[Sahih]
16299 (4)- Enes b. Malik
der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e et getirilip bunun Berire'ye
sadaka olarak verildiği söylenince: ''Bu onun için sadaka, bizim için ise
hediyedir'' buyurdu.
[Sahih]
16300 (5)- Enes b.
Malik'in bildirdiğine göre Berire'ye sadaka olarak verilmiş et getirilince:
''Bu onun için sadaka, bizim için ise hediyedir'' buyurdu.
[Sahih]
6. Hz. Aişe
- - (-)
16301- Hz. Aişe'nin
bildirdiğine göre Berire'ye sadaka olarak verilmiş et getirilince: ''Bu onun
için sadaka, bizim için ise hediyedir'' buyurdu.
[Sahih]
7. Hz. Aişe
- - (-)
16302- Hz. Aişe der ki:
Ümmü Sünbüle, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e süt hediye etti, ama
Hz. Nebi'i (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bulamadı. Ben:
"Resulullah
bedevilerin yemeğini yememizi yasakladı" dedim. Bu sırada Hz. Nebi (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) ve Hz. Ebu Bekr girdiler. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): ''Yanındaki nedir ey Ümmü Sunbule?'' diye sorunca, Ümmü Sünbüle:
"Sana hediye
getirdiğim süttür, ey Allah'ın Resulü!" cevabılli verdi. Hz. Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Doldur ey Ümmü Sunbüle'' buyurup, Ümmü Sünbüle
doldurunca: ''Ebu Bekr'e ver'' buyurdu. Ümmü Sünbüle sütü Ebu Bekr'e verdi.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir daha: ''Doldur ve Aişe'ye ver ey
Ümmü Sunbule'' buyurunca, Ümmü Sünbüle süt doldurup Aişe'ye verdi ve Hz. Aişe
süt içti. Sonra Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Doldur ey Ümmü
Sünbüle'' buyurunca, Ümmü Sünbüle doldurup Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'e uzattı ve o da içti. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sütü
içerken ben:
"Afıyet olsun ey
Allah'ın Resulü! Bana, Bedevilerin yemeğini yememizi yasakladığın
söylenmişti" deyince, Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
karşılık verdi: ''Ey Aişe! Onlar bedevi değil. Onlar bizim sahramızın
ahalisidir. Biz ise onların şehirlisiyiz. Onlar bir davet aldıkları zaman
icabet ederler. Onlar bedevi değildir.''
[Sahih]
Diğer tahric: Hakim
(4/128 "sahih") rivayet etti.
Heysemi (6733) der ki:
"Hadisi Ahmed, Ebu Ya'la ve Bezzar rivayet etmiş olup Ahmed'in ravileri
Sahih'in ravileridir."
8. Cüveyriye
binti'l-Haris
- - (-)
16303 (1)- Cüveyriye
binti'l-Haris der ki: Bir gün Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanıma
girip: ''Yiyecek bir şey var mı?'' diye sordu. Ben: "Hayır, sadece bir
azatlımıza sadaka olarak verilen bir kemik parçası var" cevabını verince,
Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Onu getir. O sadaka yerine
ulaşmıştır'' buyurdu.
[Sahih]
Diğer tahric: Müslim
(3/119) rivayet etti.
16304 (2)- Cüveyriye
binti'l-Haris der ki: Bir gün Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanıma
girip: ''Yiyecek bir şey var mı?'' diye sordu. Ben: "Hayır, vallahi
yanımızda yiyecek bir şey yoktur. Sadece bir azatlıma sadaka olarak verilen bir
koyun kemiği parçası var" cevabını verince, Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem): ''Onu getir. O sadaka yerine ulaşmıştır'' buyurdu.
[Sahih]
9. Ümmü Seleme
- - (-)
16305- Ümmü Seleme'nin
bildirdiğine göre bir kadın sadaka olarak aldığı bir koyunu kendisine hediye
edince, ResululIah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bunu kabul etmesini emretti.
[Sahih]
Heysemi (3/91)
ravilerinin Sahih'in ravileri olduğunu söyledi.